top of page
Yazarın fotoğrafıPelin Gökdemir

Metrodaki Kemancı Deneyi

Güncelleme tarihi: 3 Oca 2021

Etrafımızda olup bitenlerin ne kadar farkındayız? Bize gösterilmek istenen kadarını mı görüyoruz, yoksa gerçekten görmek istediğimiz yönden mi bakıyoruz? Önceliklerini belirleyen şey gerçekten senin isteklerin mi?

Joshua David Bell 1967 doğumlu Amerikalı piyanist ve orkestra şefidir. Dört yaşındayken keman dersleri almaya başlamıştır. Beş yaşındayken ailesi ona bir keman satın almıştır ve sanat dünyasına ilk adımını atmıştır. Henüz 17 yaşındayken New York’ta bulunan dünyanın en ünlü konserlerinde çalışmaya başlamış, O zamandan beri dünyanın en büyük orkestraları ve şefleriyle birçok kez sahne almıştır.


Dünyaca ünlü keman virtüözü Bell insanların tepkisini ölçmek için 2007 yılında bir sosyal deney gerçekleştirdi. Washington DC metrosunda sabahın ilk saatlerinde kimliği belli olmayacak şekilde tarzını değiştirip kemanıyla birlikte 45 dakikalık harika bir sanat ziyafetinde bulundu. Bu 45 dakikada kimse onun farkına varmadı, sadece otuz iki dolar toplayabildi. İnsanlar işlerine yetişme telaşıyla yanından öylece geçip gittiler. Öylece geçip gitmeyen tek kişi üç dört yaşlarında küçük bir çocuktu. Annesinin çekiştirmelerine rağmen önünde durup seyretti ve o da annesinin ısrarına daha fazla dayanamadı. Bu kırk beş dakikada elinde tam dört milyonluk kemanıyla muhteşem yeteneğini sergilediğinin kimse farkında bile olmamıştı. Onlar için bir hayaletten fazlası değildi. Oysaki birkaç gün önce verdiği yer bile kalmayan konserinde yüz dolardan aşağı bilet satılmıyordu. İnsanların o kadar para verip gittiği popüler konserlerden farkı ne olabilirdi ki?

Sizce o yüzlerce insanın arasından sadece tek bir kişi o sokak sanatçısının dünyaca ünlü orkestra şefi Bell olduğunu anlasaydı durum böyle mi seyrederdi? Muhtemel olan insanların imza için sıraya girecek olmasıydı ve ne kadar işleri olursa olsun iki dakika da olsa birçoğu Bell için zamanlarını ayıracaktı. Sonuçta çevresindeki insanlara o imzayı nasıl aldıkları ne kadar muhteşem biri olduğu anlatılacaktı. Peki kaçı bir arkadaşına "Bugün metroda muhteşem yetenekli bir adam keman çalıyordu." diye bahsedecekti.


Etrafımızda olan bitenleri ne kadar görebiliyoruz? Ne kadar fazla şey kaçırdığımızın farkında olabiliyor muyuz? Bize sunulanın ne kadar değerli değil de, nasıl sunulduğuna bakmak istiyoruz genelde. O kadar insanın sevdiği bir şeyi beğenmemek olur mu? Gözümüzün içine sokulan ne varsa güzelmiş gibi hissediyoruz. Belki de o kadar çok şey kaçırıyoruz ki hayatımızın içindeki mucizelere gözümüzü kapatıyoruz. Trend olan neyse gözlerimizi o tarafa dikiyoruz. Bize bunu yapın diyorlar bizde yapıyoruz. Dinleyin diyorlar, dinliyoruz. Okuyun diyorlar, okuyoruz. Seçim şansımız pek de kalmıyor. Güzel mi değil mi farkında mıyız? Sadece öyle yapmamız söyleniyor ya da herkes öyle yapıyor.



 

Kaynakça ve İleri Okumalar:

Etiketler:

638 görüntüleme0 yorum

İlgili Yazılar

Hepsini Gör

Köhler Deneyi

Plasebo Etkisi

Comments


bottom of page